İki Ortaklı Limited Şirketlerinde Ortaklıktan Çıkarılma Davası Hukuki Değerlendirilmesi

Türk Ticaret Kanunu’nun 640/f.3. maddesi, ortaklıktan çıkarma davasının açılabilmesi için belirli şartları öngörmektedir. Bu şartların temelinde, Türk Ticaret Kanunu’nun 621/f.1-(h) hükmü uyarınca genel kurulda oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun ve temsil edilen oyların en az üçte ikisinin sağlanması koşuluyla bir karar alınması bulunmaktadır. Bu nedenle, ortaklıktan çıkarma davası için genel kurul kararının alınması önemli bir ön şarttır. Genel kurul kararı alınmadan ortaklıktan çıkarılma dava açılamaz.

Şirketin, haklı sebeple bir ortağı çıkarma davası açabilmesi için, öncelikle bu konuda genel kurul kararı alması gerekmektedir. Türk Ticaret Kanunu’na göre, bir ortağın şirketten çıkarılması için mahkemeden istemde bulunulabilmesi, genel kurulun devredilemez yetkileri arasında sayılmıştır.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin E. 2019/3224 – K. 2020/2963 sayılı ve 17.6.2020 tarihli kararında konuyla ilgili olarak aşağıdaki gerekçelere yer verilmiştir:

“… karşı dava, karşı davacı limited şirketin ortağının haklı sebeple şirket ortaklığından çıkarılması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, karşı davanın kabulüyle karşı davalının çıkarılmasına, şirketin ekonomik durumu nedeniyle çıkma payı takdirine yer olmadığına karar verilmiş, davacı – karşı davalının karşı davaya yönelik istinaf istemleri Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiştir. Ancak, haklı sebeple ortağın ortaklıktan çıkarma için limited şirket tarafından mahkemeye başvurulmadan önce limited şirket genel kurulunda TTK 621/1-h maddesi uyarınca ve nitelikli çoğunluk tarafından bu kapsamda bir kararın alınması dava şartıdır. Karşı davacı tarafça bu yönde alınan genel kurul kararı dosya kapsamına sunulmuş ise de, kararın incelenmesinde genel kurula sadece diğer ortağın katıldığı ve onun olumlu oyu ile karar alındığı gözlenmektedir. TTK’nın 621. maddesi uyarınca şirket ortağının şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması konusundaki genel kurul kararlarının temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması hâlinde alınabileceği öngörülmüş olup 2 ortaklı limited şirketlerde ortaklardan sadece birinin iştiraki ile toplanan genel kurulda kanunda aranan nitelikte çoğunluğun sağlanamayacak olması karşısında mezkur karar yok hükmündedir. Bu nedenle işbu davada dava şartı olan nitelikli çoğunluk tarafından alınan ortaklıktan çıkarmaya ilişkin genel kurul kararı bulunmadığı gözetilerek karşı davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir …”

Yargıtay’ın değerlendirmesine göre, bu türden önemli kararların alınması için, ortak sayısının en az üçte ikisinin ve esas sermayenin salt çoğunluğunun olumlu oylarının bir arada varlığını şart koştuğu görülmektedir. İki ortaklı limited şirketlerde, her iki ortağın da aynı yönde oy kullanamaması durumunda bile Türk Ticaret Kanunu’nun 621. maddesindeki nisabın oluşamayacağı değerlendirildiği için genel kurulda bir karar alınmamışsa davanın reddedilmesi gerekmektedir.

Yargıtay’ın görüşüne göre, bir ortağın diğer ortağın aleyhine çıkarma davası açabilmesi için, ortaklıktan çıkarma kararı alınması gerekmektedir. Bu kararın alınabilmesi için genel kurulun belirli şartları sağlaması gerekmekte ve bu nedenle davacının şirket tüzel kişiliği olarak bu kararı alması gerekmektedir. Bu koşullar sağlanmadan ikame edilen dava, dava şartı eksikliği nedeniyle reddedilmelidir. Başka bir deyişle, diğer ortağın bu dava açma hakkı bulunmamaktadır. Türk Ticaret Kanunu’nun 640. maddesi çerçevesinde, şirket ortaklığından çıkarma talebini sadece şirketin yapabileceği ve bu nedenle davacının sadece şirketin tüzel kişiliği olduğu unutulmamalıdır.